Torasik Outlet Sendromu
Ağrılı Hastalıklar
Torasik Outlet Sendromu Nedir?
Torasik Outlet Sendromu (TOS), omuz ve boyun bölgesinde sinirlerin ve kan damarlarının sıkışması sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
Bu makaledeki yazılar Dr. Navid Atarod (İletişim: navidatarod@gmail.com) tarafından doğrulanmıştır. Güncelleme 30 eylül 2024
TOS, sinirlerin veya kan damarlarının sıkışmasına bağlı olarak çeşitli belirtiler gösterebilir. Başlıca belirtiler şunlardır:
- Kol ve Elde Uyuşma ve Karıncalanma: Özellikle sinirlerin sıkışması durumunda kolda ve elde ağrı,uyuşma veya karıncalanma hissi.
- Kol ve Elde güçsüzlük : Sinir sıkışması nedeniyle kol ve elde güçsüzlük ve beceriksizlik.
- Boyun ve Omuz Ağrısı: Sıkışma sonucu boyun ve omuz bölgesinde ağrı.
- El ve Parmaklarda Soğukluk ve Renk Değişikliği: Kan damarlarının sıkışması durumunda kan akışının azalmasına bağlı olarak el ve parmaklarda soğukluk ve renk değişikliği.
- Göğüs Ağrısı: Bazen göğüs bölgesinde ağrı veya rahatsızlık hissi.
- Anatomik Anomaliler: Fazladan bir kaburga veya anormal kas yapısı gibi doğuştan gelen yapısal anomaliler.
- Travma: Boyun veya omuz bölgesine alınan darbeler veya kazalar.
- Tekrarlayan Hareketler: Uzun süreli tekrarlayan hareketler veya kötü duruş nedeniyle oluşan kas ve bağ dokusu problemleri.
- Boyun Faset Eklem problemleri: Buradaki problemler kasların gerilmesine ve damar sinir paketinin kaslar arasında sıkışmasına sebep olabilir.
- Jenikomasti: Kadınlarda memelerin çok büyük olması fazla yük nedeni ile kasların gerilmesine ve damar sinir paketinin kaslar arasında sıkışmasına sebep olabilir.
- Hamilelik: Hamilelik sırasında vücutta meydana gelen değişiklikler sonucu oluşan baskı.
- Kas Gerilmesi: Aşırı yüklenme veya yanlış egzersizler nedeniyle oluşan kas gerilmesi.
- erçek Nörojenik: Sinirlerin sıkışma sonucu hasar gördüğü ve bunun sinir ölçüm (EMG) ile tespit edildiği tip.
- Gerçek Olmayan Nörojenik: Hastada kolda ve elde ağrı ve uyuşma şikayeti olur iken sinirlerin hasarlanması sinir ölçüm testlerinde(EMG) tespit edilemez, atar ve toplar damar tıkanıklığı yoktur.
- Venöz:Toplar damarın tıkandığı ve lede morarma ve şişliğe yol açtığı tip.
- Arterial: Atar damarın tıkandığı ve elde soğukluk ve renk kaybının olduğu tiptir.
En sık gerçek olmayan nörojenik tipi gözükür. Bu tip boyun, omuz, kol ve elde ağrı ve uyuşma ve karıncalanma, yorgunluk ve soğukluk hissine yol açarken yapılan tetkiklerde bozukluk tespit edilmez. Bu durum hastalığın gözden kaçmasına ve tanının çok geç konulmasına sebep olur. Bu durumda tanıyı netleştirecek tek yöntem ultrasonografi eşliğinde tanısal blokların yapılmasıdır. Elektromiyografi sinirlerin hasar görüp görmediği konusunda ve tanıyı netleştirmede veya benzer şikayetlere sebep olan yardımcı olabilir fakat normal olması tanıyı dışlamaz. Ultrasonografi ile damarların bası altında olup olmadığı değerlendirilebilir. Boyun bölgesinden çekilen röntgen ve tomografi ile fazla kaburganın var olup olmadığı tespit edilebilir.
- Antiepileptik İlaçlar: Gabapentin ve pregabalin en sık kullandığımız ilaçlardır
- Opioidler: Şiddetli ağrı durumlarında, dikkatli kullanımla morfin türevi ilaçlar kullanılabilirler.
- Antidepresanlar: Trisiklik antidepresanlar (örneğin, amitriptilin) ve serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (örneğin, duloksetin) gibi ilaçlar kullanılabilir.
- Fizik Tedavi ve Egzersizler: Germe ve Güçlendirme Egzersizleri ile omuz ve boyun kaslarını güçlendirmek ve esnekliği artırmak ve poster egzersizleri ile duruşu düzeltmek sinir ve damar paketi üzerindeki basının azalmasına sebep olur.
Böyle bir tanı aldığınızda veya şikayetler oluştuğunda mutlaka bir Algoloji uzmanına başvurmalısınız.
- Pektoralis Minor Kası Bloğu
- Pektoralis Minor Kası Botox Enjeksiyonu
- Skalen Kası Bloğu
- Skalen kası Botox enjeksiyonu
- Servikal Medial Dal Bloğu
- Servikal Medial Dal RF Ablasyon
- Servikal Medial Dal Kriyoablasyon
Tedaviler başlığından bu işlemler hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Tanısal blokların gösterdiği veriler ve hastanın şikayetlerine göre bir veya bir kaç Algolojik işlem seçilebilir.
Hastalığın şiddeti, ve hastanın durumu gibi bir çok faktör tedavi başarısını etkiler. Gerçek olmayan Nörrojenik TOS hastalarında bu işlemler oldukça başarılıdırlar. Diğer tiplerde ise cerrahi tedavilerin yapılması gereklidir.
Burada sizi rahatsız eden zaten ağrının ta kendisi değilimdir? Bu ağrıya bağlı hareketimiz kısıtlanır, çalışmamız zorlaşır ve artık hayattan zevk alamayız, Dolayısıyla çoğu zaman ağrıyı çözmemiz hastalığı iyileştirmemiz anlamına gelir. İşlemden işleme ve hastadan hastaya göre fayda süreleri değişmekle birlikte 6 ay ile bir kaç yıl arasında fayda süreleri değişebilmektedir.
Bu işlemler genelde aşamalı olarak en kolay ve en az yan etkiye sahip olandan başlayarak basamaklı olarak uygulanır. Fakat hastadan hastaya göre yaklaşımlar farklı olabilir. Çoğu durumda tek seans yeterli olurken karmaşık durumlarda daha ileri ve sofistike tedavileri tercih etmek durumunda kalabiliyoruz.
Bu işlemleri popüler yapan zaten yan etki olasılıklarının cerrahiyle kıyasla oldukça düşük olmasıdır, yani kar zarar oranı yüksek tedavilerdir, fakat çok nadir de olsa ciddi yan etkilere sebep olabilirler. Detaylı bilgi için tedaviler kısmındaki yazılarımı inceleyebilirsiniz. Unutmayalım her işin doğru ve güvenli bir şekilde yapılması için en önemli kriter işi yapanın eğitimli ve tecrübeli olmasıdır. Türkiye cumhuriyetinde bir hekim, Algoloji uzmanlık eğitiminden geçerek bu işlemler için gerekli eğitim ve tecrübe düzeyine ulaşabilmektedir.
Gerçek Nörojenik tip, Venöz ve arterial tiplerin tedavisi cerrahi müdahaledir. Dekompresyon cerrahisi veya fazla kaburganın çıkarılması gibi ameliyat yöntemleri vardır. Gerçek olmayan nörojenik tipte ise ameliyatsız tedavilerin başarısız olması durumunda cerrahi tedavinin yapılması gerekmektedir.
ağrılı hastalıklar
Torasik Outlet Sendromu Nedir?
Torasik Outlet Sendromu (TOS), omuz ve boyun bölgesinde sinirlerin ve kan damarlarının sıkışması sonucu ortaya çıkan bir durumdur.
Bu makaledeki yazılar Dr. Navid Atarod (İletişim: navidatarod@gmail.com) tarafından doğrulanmıştır. Güncelleme 30 eylül 2024
TOS, sinirlerin veya kan damarlarının sıkışmasına bağlı olarak çeşitli belirtiler gösterebilir. Başlıca belirtiler şunlardır:
- Kol ve Elde Uyuşma ve Karıncalanma: Özellikle sinirlerin sıkışması durumunda kolda ve elde ağrı,uyuşma veya karıncalanma hissi.
- Kol ve Elde güçsüzlük : Sinir sıkışması nedeniyle kol ve elde güçsüzlük ve beceriksizlik.
- Boyun ve Omuz Ağrısı: Sıkışma sonucu boyun ve omuz bölgesinde ağrı.
- El ve Parmaklarda Soğukluk ve Renk Değişikliği: Kan damarlarının sıkışması durumunda kan akışının azalmasına bağlı olarak el ve parmaklarda soğukluk ve renk değişikliği.
- Göğüs Ağrısı: Bazen göğüs bölgesinde ağrı veya rahatsızlık hissi.
- Anatomik Anomaliler: Fazladan bir kaburga veya anormal kas yapısı gibi doğuştan gelen yapısal anomaliler.
- Travma: Boyun veya omuz bölgesine alınan darbeler veya kazalar.
- Tekrarlayan Hareketler: Uzun süreli tekrarlayan hareketler veya kötü duruş nedeniyle oluşan kas ve bağ dokusu problemleri.
- Boyun Faset Eklem problemleri: Buradaki problemler kasların gerilmesine ve damar sinir paketinin kaslar arasında sıkışmasına sebep olabilir.
- Jenikomasti: Kadınlarda memelerin çok büyük olması fazla yük nedeni ile kasların gerilmesine ve damar sinir paketinin kaslar arasında sıkışmasına sebep olabilir.
- Hamilelik: Hamilelik sırasında vücutta meydana gelen değişiklikler sonucu oluşan baskı.
- Kas Gerilmesi: Aşırı yüklenme veya yanlış egzersizler nedeniyle oluşan kas gerilmesi.
- erçek Nörojenik: Sinirlerin sıkışma sonucu hasar gördüğü ve bunun sinir ölçüm (EMG) ile tespit edildiği tip.
- Gerçek Olmayan Nörojenik: Hastada kolda ve elde ağrı ve uyuşma şikayeti olur iken sinirlerin hasarlanması sinir ölçüm testlerinde(EMG) tespit edilemez, atar ve toplar damar tıkanıklığı yoktur.
- Venöz:Toplar damarın tıkandığı ve lede morarma ve şişliğe yol açtığı tip.
- Arterial: Atar damarın tıkandığı ve elde soğukluk ve renk kaybının olduğu tiptir.
En sık gerçek olmayan nörojenik tipi gözükür. Bu tip boyun, omuz, kol ve elde ağrı ve uyuşma ve karıncalanma, yorgunluk ve soğukluk hissine yol açarken yapılan tetkiklerde bozukluk tespit edilmez. Bu durum hastalığın gözden kaçmasına ve tanının çok geç konulmasına sebep olur. Bu durumda tanıyı netleştirecek tek yöntem ultrasonografi eşliğinde tanısal blokların yapılmasıdır. Elektromiyografi sinirlerin hasar görüp görmediği konusunda ve tanıyı netleştirmede veya benzer şikayetlere sebep olan yardımcı olabilir fakat normal olması tanıyı dışlamaz. Ultrasonografi ile damarların bası altında olup olmadığı değerlendirilebilir. Boyun bölgesinden çekilen röntgen ve tomografi ile fazla kaburganın var olup olmadığı tespit edilebilir.
- Antiepileptik İlaçlar: Gabapentin ve pregabalin en sık kullandığımız ilaçlardır
- Opioidler: Şiddetli ağrı durumlarında, dikkatli kullanımla morfin türevi ilaçlar kullanılabilirler.
- Antidepresanlar: Trisiklik antidepresanlar (örneğin, amitriptilin) ve serotonin-norepinefrin geri alım inhibitörleri (örneğin, duloksetin) gibi ilaçlar kullanılabilir.
- Fizik Tedavi ve Egzersizler: Germe ve Güçlendirme Egzersizleri ile omuz ve boyun kaslarını güçlendirmek ve esnekliği artırmak ve poster egzersizleri ile duruşu düzeltmek sinir ve damar paketi üzerindeki basının azalmasına sebep olur.
Böyle bir tanı aldığınızda veya şikayetler oluştuğunda mutlaka bir Algoloji uzmanına başvurmalısınız.
- Pektoralis Minor Kası Bloğu
- Pektoralis Minor Kası Botox Enjeksiyonu
- Skalen Kası Bloğu
- Skalen kası Botox enjeksiyonu
- Servikal Medial Dal Bloğu
- Servikal Medial Dal RF Ablasyon
- Servikal Medial Dal Kriyoablasyon
Tedaviler başlığından bu işlemler hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Tanısal blokların gösterdiği veriler ve hastanın şikayetlerine göre bir veya bir kaç Algolojik işlem seçilebilir.
Hastalığın şiddeti, ve hastanın durumu gibi bir çok faktör tedavi başarısını etkiler. Gerçek olmayan Nörrojenik TOS hastalarında bu işlemler oldukça başarılıdırlar. Diğer tiplerde ise cerrahi tedavilerin yapılması gereklidir.
Burada sizi rahatsız eden zaten ağrının ta kendisi değilimdir? Bu ağrıya bağlı hareketimiz kısıtlanır, çalışmamız zorlaşır ve artık hayattan zevk alamayız, Dolayısıyla çoğu zaman ağrıyı çözmemiz hastalığı iyileştirmemiz anlamına gelir. İşlemden işleme ve hastadan hastaya göre fayda süreleri değişmekle birlikte 6 ay ile bir kaç yıl arasında fayda süreleri değişebilmektedir.
Bu işlemler genelde aşamalı olarak en kolay ve en az yan etkiye sahip olandan başlayarak basamaklı olarak uygulanır. Fakat hastadan hastaya göre yaklaşımlar farklı olabilir. Çoğu durumda tek seans yeterli olurken karmaşık durumlarda daha ileri ve sofistike tedavileri tercih etmek durumunda kalabiliyoruz.
Bu işlemleri popüler yapan zaten yan etki olasılıklarının cerrahiyle kıyasla oldukça düşük olmasıdır, yani kar zarar oranı yüksek tedavilerdir, fakat çok nadir de olsa ciddi yan etkilere sebep olabilirler. Detaylı bilgi için tedaviler kısmındaki yazılarımı inceleyebilirsiniz. Unutmayalım her işin doğru ve güvenli bir şekilde yapılması için en önemli kriter işi yapanın eğitimli ve tecrübeli olmasıdır. Türkiye cumhuriyetinde bir hekim, Algoloji uzmanlık eğitiminden geçerek bu işlemler için gerekli eğitim ve tecrübe düzeyine ulaşabilmektedir.
Gerçek Nörojenik tip, Venöz ve arterial tiplerin tedavisi cerrahi müdahaledir. Dekompresyon cerrahisi veya fazla kaburganın çıkarılması gibi ameliyat yöntemleri vardır. Gerçek olmayan nörojenik tipte ise ameliyatsız tedavilerin başarısız olması durumunda cerrahi tedavinin yapılması gerekmektedir.
1. Randevu Alın
Zakkum Algoloji'ye adım atmak için ilk yapmanız gereken şey randevu almak. Buraya tıklayarak kolayca randevu alabilirsiniz.
2. Muayene ve Tanı
Randevu gününüz geldiğinde, alanında uzman doktorlarımızla yapacağınız detaylı muayene ve gerekli tetkikler sonucunda, size özel bir tedavi planı oluşturulacaktır.
3. Başarılı Tedavi
Size özel hazırlanan tedavi planı doğrultusunda, modern teknoloji ve uzman hekimlerimizin deneyimiyle başarılı bir tedavi sürecine başlayacaksınız.