Boyun Fıtığı Ağrısı
Ağrılı Hastalıklar
Boyun Fıtığı Ağrısı Nedir?
3 aşağı 5 yukarı hemen hemen herkesin eşinin, dostunun veya akrabasının birinin boyun fıtığı olduğunu biliyor ve çoğumuz da boyun fıtığının ne olduğunu biliyoruz, ama yine de bilmeyenlere anlatayım. Beldeki gibi boyun bölgesinde de bulunan iki omurga arasında yastıkçık ve amortisör görevi yapan diskler var. Bunların hasar görmesi veya dış tabakasının yırtılması sonucu, diskin içinde yer alan jelatinimsi doku dışarı dökülür ve komşuluğundan geçen sinir köklerine veya omuriliğe baskı yaparak bel ve kollarda ağrı, uyuşma, güç kaybı veya elektriklenme gibi şikayetlere sebep olur.
On binlerce ve yüz binlerce yıl önce insanoğlunun avcı ve toplayıcı olduğu zamanlarda bu kadar boyun fıtığı hastalığı var mıydı merak ediyorum! Çünkü devamlı hareket halindeydik, saatlerce bilgisayar veya telefon başında boynumuzu öne eğerek vakit geçirmiyorduk. Boynumuzu öne eğdiğimizde omurlar arasındaki disklere ve eklemlere çok daha fazla yük bindiğini biliyor muydunuz? Bu yaşam tarzıyla boyun fıtığı olmamız mucize sayılır. Aşağıda boyun fıtığına sebep olan bazı nedenleri sizlere sıraladım. Hemen hemen bu hastalığın %90 nedeni yanlış yaşam tarzıdır:
- Aşırı Kilo ve Obezite: Fazla vücut ağırlığı, omurgaya ek yük bindirerek diskler üzerindeki baskıyı artırır ve fıtık oluşumunu kolaylaştırabilir.
- Sigara Kullanımı: Sigara, disklerdeki kan dolaşımını bozarak disklerin beslenmesini ve iyileşmesini zorlaştırır, bu da dejenerasyonu teşvik edebilir.
- Genetik Faktörler: Ailede disk hernisi öyküsü olan kişilerde boyun fıtığı geliştirme riski daha yüksek olabilir.
- Yanlış Postür: Düzensiz oturma ve uyuma pozisyonları, özellikle bilgisayar başında uzun saatler geçirmek, boyun bölgesindeki diskler üzerinde ekstra stres oluşturarak dejenerasyonu hızlandırabilir.
- Mesleki ve Günlük Aktiviteler: Uzun süre boyunca tekrarlanan hareketler, özellikle başın öne eğilmesi gerektiren veya titreşim içeren işler, diskler üzerinde sürekli baskı yaratarak riski artırabilir.
- Fiziksel Yaralanmalar: Trafik kazaları, düşmeler veya spor yaralanmaları gibi ani travmalar, boyun bölgesindeki disklerin zarar görmesine ve fıtıklaşmasına neden olabilir.
- Disk Dejenerasyonu: Yaşlanma ile birlikte omurga diskleri doğal olarak aşınır ve zayıflar. Disklerin sıvı içeriği azalır, bu da onları daha az esnek ve daha kırılgan hale getirir.
Biliyorum, hepinizin kafasından "Bu da soru mu, tabii ki MR ile konulur." geçiyor, fakat yanılıyorsunuz. Boyun fıtığı tanısı aynı belde olduğu gibi muayene ile konulur. Ama eğer tanıdan emin değilsek, veya muayenede ameliyat gerektirecek durumlar varsa veya ağrı şiddetliyse ve hemen algolojik işlem yapmak istersek mutlaka MR isteriz.
Hayır, tabii ki. Birçok boyun fıtığı hastasına biz doktorlar hiçbir tedavi yapmasak bile kendiliğinden ağrıları geçebilir. Ağrısı fazla olanların da büyük çoğunluğunu ilaç tedavisi ve fizik tedavi gibi yöntemlerle kontrol altına almak mümkün. Ağrısı uzun süren veya çok şiddetli ve dayanılmaz olan hastaların büyük çoğunluğunu da ameliyatsız algolojik işlemlerle kurtarabiliriz. Fakat ileri düzey sinir hasarı olan veya yapılan tüm tedavilere rağmen ağrısı geçmeyen hastalar ameliyat olmak zorunda kalabilirler.
Boyun ve kol ağrısı şikayetinizin herhangi bir aşamasında algoloji uzmanına başvurabilirsiniz. Algoloji uzmanları da diğer uzmanlar gibi boyun fıtığı tanısını koyabilir, birincil tedavinizi düzenleyebilirler. Fakat en önemlisi, ağrınız şiddetli ise ve ilaçlarla kontrol altına alınamıyorsa veya yapılan ilaç ve fizik tedavi yöntemlerine rağmen şikayetleriniz devam ediyor ve acil ameliyatlık durumunuz yoksa o zaman algolojik işlemlerin yapılması için algoloji uzmanına başvurmalısınız. Bu tedaviler ameliyattan önceki son basamak veya bir nevi köprüden önceki son çıkıştır.
- Epidural Enjeksiyonlar
- Dorsal Kök Gangliyon Pulsed RF
- Disk İçi İşlemler
- Adhezyonolizis
Tedaviler başlığından bu işlemler hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz fakat kabaca anlatmak gerekirse en çok tercih ettiğimiz yöntemler epidural enjeksiyonlar ve kısmen uzun süren veya tekrar eden ağrılarda dorsal kök gangliyon pulsed RF yöntemidir. Disk içi işlemler (ozon, lazer, plazma, RF, diskojel) yetersiz bilimsel kanıt ve disk enfeksiyonu riski nedeniyle son zamanlarda popülerliğini kaybetmekte ve sadece çok ender durumlarda önerilmektedir.
Hastalığın tanısı, şiddeti ve hastanın durumu gibi birçok faktör tedavi başarısını etkiler. Belde olduğu gibi boyun fıtığına bağlı ağrılarda genel olarak fayda görme olasılığı %70-80 civarındadır. Yani 10 hastaya yapıldığı zaman 7-8 hasta fayda görürken 2-3 hasta da başarısız olur. Bazen aralıklarla tekrarlanması veya başka bir algolojik yöntemden yana tercih kullanılması gerekebilir.
Boyun fıtıklarının en büyük oluşturdukları sorun zaten ağrı değil midir? Bu ağrıya bağlı hareketimiz kısıtlanır, çalışmamız zorlaşır ve artık hayattan zevk alamayız. Dolayısıyla çoğu zaman ağrıyı çözmemiz hastalığı iyileştirmemiz anlamına gelir. Boynumuzu doğru kullanmamız, baş öne eğik pozisyonlardan kaçınmamız, doğru pozisyonda uyumamız ve egzersiz yapmamız halinde bu tedavinin sağladığı iyilik hali birçok hastada yıllarca devam edebilir.
Bu işlemler çoğunlukla tek seferlik tedavi şeklinde uygulanır, fakat sık olmasa da ağrının geri gelmesi durumunda işlemin tekrarı veya farklı bir algolojik işlemin yapılmasını önerebiliriz.
Bu işlemleri popüler yapan zaten yan etki olasılıklarının cerrahiyle kıyasla oldukça düşük olmasıdır. Yani kar-zarar oranı yüksek tedavilerdir. Fakat çok nadir de olsa ciddi yan etkilere sebep olabilirler. Detaylı bilgi için tedaviler kısmındaki yazılarımı inceleyebilirsiniz. Unutmayalım her işin doğru ve güvenli bir şekilde yapılması için en önemli kriter işi yapanın eğitimli ve tecrübeli olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bir hekim, algoloji uzmanlık eğitiminden geçerek bu işlemler için gerekli eğitim ve tecrübe düzeyine ulaşabilmektedir.
MR görüntüsünde boyunda belirgin kanal darlığı var ise veya omurilikte bası nedeni ile ödem gelişmişse algolojik işlemleri tavsiye etmeyiz ve genellikle cerrahi yöntemler gerekli olacaktır.
Daha önce anlattığım gibi diskin dış tabakasının yırtılması sonucu dışarıya dökülen jelatinimsi madde komşuluğundan geçen sinir köküne veya omuriliğe baskı yaparak ağrıya sebep olur. Fakat eğer bu baskı çok şiddetliyse
Tedavilerimiz
Boyun Fıtığı Ağrısı Nedir?
3 aşağı 5 yukarı hemen hemen herkesin eşinin, dostunun veya akrabasının birinin boyun fıtığı olduğunu biliyor ve çoğumuz da boyun fıtığının ne olduğunu biliyoruz, ama yine de bilmeyenlere anlatayım. Beldeki gibi boyun bölgesinde de bulunan iki omurga arasında yastıkçık ve amortisör görevi yapan diskler var. Bunların hasar görmesi veya dış tabakasının yırtılması sonucu, diskin içinde yer alan jelatinimsi doku dışarı dökülür ve komşuluğundan geçen sinir köklerine veya omuriliğe baskı yaparak bel ve kollarda ağrı, uyuşma, güç kaybı veya elektriklenme gibi şikayetlere sebep olur.
On binlerce ve yüz binlerce yıl önce insanoğlunun avcı ve toplayıcı olduğu zamanlarda bu kadar boyun fıtığı hastalığı var mıydı merak ediyorum! Çünkü devamlı hareket halindeydik, saatlerce bilgisayar veya telefon başında boynumuzu öne eğerek vakit geçirmiyorduk. Boynumuzu öne eğdiğimizde omurlar arasındaki disklere ve eklemlere çok daha fazla yük bindiğini biliyor muydunuz? Bu yaşam tarzıyla boyun fıtığı olmamız mucize sayılır. Aşağıda boyun fıtığına sebep olan bazı nedenleri sizlere sıraladım. Hemen hemen bu hastalığın %90 nedeni yanlış yaşam tarzıdır:
- Aşırı Kilo ve Obezite: Fazla vücut ağırlığı, omurgaya ek yük bindirerek diskler üzerindeki baskıyı artırır ve fıtık oluşumunu kolaylaştırabilir.
- Sigara Kullanımı: Sigara, disklerdeki kan dolaşımını bozarak disklerin beslenmesini ve iyileşmesini zorlaştırır, bu da dejenerasyonu teşvik edebilir.
- Genetik Faktörler: Ailede disk hernisi öyküsü olan kişilerde boyun fıtığı geliştirme riski daha yüksek olabilir.
- Yanlış Postür: Düzensiz oturma ve uyuma pozisyonları, özellikle bilgisayar başında uzun saatler geçirmek, boyun bölgesindeki diskler üzerinde ekstra stres oluşturarak dejenerasyonu hızlandırabilir.
- Mesleki ve Günlük Aktiviteler: Uzun süre boyunca tekrarlanan hareketler, özellikle başın öne eğilmesi gerektiren veya titreşim içeren işler, diskler üzerinde sürekli baskı yaratarak riski artırabilir.
- Fiziksel Yaralanmalar: Trafik kazaları, düşmeler veya spor yaralanmaları gibi ani travmalar, boyun bölgesindeki disklerin zarar görmesine ve fıtıklaşmasına neden olabilir.
- Disk Dejenerasyonu: Yaşlanma ile birlikte omurga diskleri doğal olarak aşınır ve zayıflar. Disklerin sıvı içeriği azalır, bu da onları daha az esnek ve daha kırılgan hale getirir.
Biliyorum, hepinizin kafasından "Bu da soru mu, tabii ki MR ile konulur." geçiyor, fakat yanılıyorsunuz. Boyun fıtığı tanısı aynı belde olduğu gibi muayene ile konulur. Ama eğer tanıdan emin değilsek, veya muayenede ameliyat gerektirecek durumlar varsa veya ağrı şiddetliyse ve hemen algolojik işlem yapmak istersek mutlaka MR isteriz.
Hayır, tabii ki. Birçok boyun fıtığı hastasına biz doktorlar hiçbir tedavi yapmasak bile kendiliğinden ağrıları geçebilir. Ağrısı fazla olanların da büyük çoğunluğunu ilaç tedavisi ve fizik tedavi gibi yöntemlerle kontrol altına almak mümkün. Ağrısı uzun süren veya çok şiddetli ve dayanılmaz olan hastaların büyük çoğunluğunu da ameliyatsız algolojik işlemlerle kurtarabiliriz. Fakat ileri düzey sinir hasarı olan veya yapılan tüm tedavilere rağmen ağrısı geçmeyen hastalar ameliyat olmak zorunda kalabilirler.
Boyun ve kol ağrısı şikayetinizin herhangi bir aşamasında algoloji uzmanına başvurabilirsiniz. Algoloji uzmanları da diğer uzmanlar gibi boyun fıtığı tanısını koyabilir, birincil tedavinizi düzenleyebilirler. Fakat en önemlisi, ağrınız şiddetli ise ve ilaçlarla kontrol altına alınamıyorsa veya yapılan ilaç ve fizik tedavi yöntemlerine rağmen şikayetleriniz devam ediyor ve acil ameliyatlık durumunuz yoksa o zaman algolojik işlemlerin yapılması için algoloji uzmanına başvurmalısınız. Bu tedaviler ameliyattan önceki son basamak veya bir nevi köprüden önceki son çıkıştır.
- Epidural Enjeksiyonlar
- Dorsal Kök Gangliyon Pulsed RF
- Disk İçi İşlemler
- Adhezyonolizis
Tedaviler başlığından bu işlemler hakkında detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz fakat kabaca anlatmak gerekirse en çok tercih ettiğimiz yöntemler epidural enjeksiyonlar ve kısmen uzun süren veya tekrar eden ağrılarda dorsal kök gangliyon pulsed RF yöntemidir. Disk içi işlemler (ozon, lazer, plazma, RF, diskojel) yetersiz bilimsel kanıt ve disk enfeksiyonu riski nedeniyle son zamanlarda popülerliğini kaybetmekte ve sadece çok ender durumlarda önerilmektedir.
Hastalığın tanısı, şiddeti ve hastanın durumu gibi birçok faktör tedavi başarısını etkiler. Belde olduğu gibi boyun fıtığına bağlı ağrılarda genel olarak fayda görme olasılığı %70-80 civarındadır. Yani 10 hastaya yapıldığı zaman 7-8 hasta fayda görürken 2-3 hasta da başarısız olur. Bazen aralıklarla tekrarlanması veya başka bir algolojik yöntemden yana tercih kullanılması gerekebilir.
Boyun fıtıklarının en büyük oluşturdukları sorun zaten ağrı değil midir? Bu ağrıya bağlı hareketimiz kısıtlanır, çalışmamız zorlaşır ve artık hayattan zevk alamayız. Dolayısıyla çoğu zaman ağrıyı çözmemiz hastalığı iyileştirmemiz anlamına gelir. Boynumuzu doğru kullanmamız, baş öne eğik pozisyonlardan kaçınmamız, doğru pozisyonda uyumamız ve egzersiz yapmamız halinde bu tedavinin sağladığı iyilik hali birçok hastada yıllarca devam edebilir.
Bu işlemler çoğunlukla tek seferlik tedavi şeklinde uygulanır, fakat sık olmasa da ağrının geri gelmesi durumunda işlemin tekrarı veya farklı bir algolojik işlemin yapılmasını önerebiliriz.
Bu işlemleri popüler yapan zaten yan etki olasılıklarının cerrahiyle kıyasla oldukça düşük olmasıdır. Yani kar-zarar oranı yüksek tedavilerdir. Fakat çok nadir de olsa ciddi yan etkilere sebep olabilirler. Detaylı bilgi için tedaviler kısmındaki yazılarımı inceleyebilirsiniz. Unutmayalım her işin doğru ve güvenli bir şekilde yapılması için en önemli kriter işi yapanın eğitimli ve tecrübeli olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bir hekim, algoloji uzmanlık eğitiminden geçerek bu işlemler için gerekli eğitim ve tecrübe düzeyine ulaşabilmektedir.
MR görüntüsünde boyunda belirgin kanal darlığı var ise veya omurilikte bası nedeni ile ödem gelişmişse algolojik işlemleri tavsiye etmeyiz ve genellikle cerrahi yöntemler gerekli olacaktır.
Daha önce anlattığım gibi diskin dış tabakanın yırtılması sonucu dışarıya dökülen jelatinimsi madde komşuluğundan geçen sinir köküne veya omur iliğe baskı yaparak ağrıya sebep olur, fakat eğer bu baskı çok şiddetliyse bu sinirin diğer işlevlerinide bozarak kas güçsüzlüğü, yürümede zorluk, idrar ve büyük abdest tutmada zorluk, ve nadiren omur ilik felci gibi durumlara sebep olabilir. Bu düzeyde baskı devam ederse bu işlev bozukluğu kalıcı hale gelir, ve artık ameliyat olsanız bile düzelmez. Bu yüzden bu şikayetlerin gelişmesi durumunda mutlaka ve acilen ameliyat olmalısınız:
- Kolda veya elde ilerleyici kas güçsüzlüğü
- Gaita(büyük abdest) kaçırma
- İdrar kaçırma
- Genital bölge ve bacak arasında hissizlik
- Yürümede zorluk
- MR görüntüsünde omurilikte basıya bağlı ödem
Yine bu durumlar yokluğundada yapılan tüm ilaç, fizik tedavi ve Algolojik işlemlere rağmen yeterli ve uzun süreli iyilik hali sağlanmaz ve ağrı hayat kalitenizi bozmaya devam ederse yinede ameliyat olmak zorunda kalabilirsiniz.
1. Randevu Alın
Zakkum Algoloji'ye adım atmak için ilk yapmanız gereken şey randevu almak. Buraya tıklayarak kolayca randevu alabilirsiniz.
2. Muayene ve Tanı
Randevu gününüz geldiğinde, alanında uzman doktorlarımızla yapacağınız detaylı muayene ve gerekli tetkikler sonucunda, size özel bir tedavi planı oluşturulacaktır.
3. Başarılı Tedavi
Size özel hazırlanan tedavi planı doğrultusunda, modern teknoloji ve uzman hekimlerimizin deneyimiyle başarılı bir tedavi sürecine başlayacaksınız.