Topuk dikeni

Ağrılı Hastalıklar

Topuk dikeni Nedir?

Topuk dikeni hastalığında gerçekten topukta dikenleşme mi oluyor?

Plantar fasya, ayağın tabanında yer alan ve topuktan parmaklara uzanan kalın doku bandına denilir. Bu bandın topuk kemiğine yapışma yerinde iltihaplanmasına planlar fasit denilir ve  topuk ağrısının en sık ve önemli sebebidir. Uzun süren durumlarda  bandın topuğa yapışma yerinde kalsiyum kristalleri çökerek o bölgenin röntgende diken gibi gözükmesine sebep olur. O yüzden halk dilinde topuk dikeni adıyla bilinir fakat çoğu hastada bu kristaller olmadığı için röntgen filminde diken gözükmeden ağrı olur, buda tanıda ve tedavide kafa karışıklığına sebep olabilir.

Bu makaledeki yazılar Dr. Navid Atarod (İletişim: navidatarod@gmail.com) tarafından doğrulanmıştır. Güncelleme 30 eylül 2024

  • Topuk ağrısı: Ayağın tabanında, özellikle topuk bölgesinde keskin bir ağrı.
  • Sabah ağrısı: Sabahları yataktan kalktığınızda veya uzun süre oturduktan sonra ayağa kalktığınızda ağrı artar.
  • Egzersiz sonrası ağrı: Fiziksel aktivite sırasında ağrı azalabilir, ancak sonrasında artabilir.
  • Aşırı kullanım: Uzun süre ayakta kalmak, koşmak veya sert yüzeylerde yürümek plantar fasya üzerinde aşırı baskıya neden olabilir.
  • Yanlış ayakkabı seçimi: Yeterli destek sağlamayan ayakkabılar giymek plantar fasiitin gelişmesine katkıda bulunabilir.
  • Fazla kilo: Fazla kilo, ayak tabanına ek yük bindirerek plantar fasiitin gelişme riskini artırabilir.
  • Ayak yapısı: Düz tabanlılık veya yüksek ayak kemeri gibi ayak yapısal özellikleri, plantar fasiit riskini artırabilir.
  • Yaş: Yaşlandıkça plantar fasya esnekliğini kaybedebilir, bu da iltihaplanma riskini artırabilir.

Hastayı dinlemek ve muayene tanıda en önemli rolü oynar. Röntgen filmi çoğu hastada dikeni göstermez fakat bu durum iltihaplanmanın ve hastalığın olmadığı anlamına gelmez. Ultrason ile plantar fasyanın yapısını incelemek ve kalınlığını ölçmek tanıda çok yardımcı olacaktır. MR görüntülemesi tanının net olmadığı durumlarda çok yardımcı olacaktır.

  • Dinlenme: Uzun süre ayakta durmaktan ve uzun yürüyüşlerden kaçınmak iyileşme sürecinde çok önemlidir.
  • Buz uygulaması: Günde birkaç kez 15-20 dakika süreyle buz uygulamak ağrıyı ve iltihabı azaltır.
  • Germe egzersizleri: Plantar fasya ve aşil tendonunu germek için yapılan egzersizler, esnekliği artırarak ağrıyı azaltır.
  • Ortez kullanımı: Özel tabanlıklar veya topuk yastıkları, gece dinlenme ortezleri tedavi sürecinde kullanılabilir.
  • Fizik tedavi: Egzersizler ve şok dalga tedavisi gibi fizik tedavi yöntemleri fayda sağlayabilir.
  • İlaçlar: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) ağrıyı ve iltihabı azaltmada yardımcı olabilir.
  • Özel ayakkabılar: Rocker bottom (altı beşik gibi) ayakkabılar, ağırlık merkezini topuktan ayağın ortasına aktararak fasyanın üzerindeki yükü ve basıncı azaltmaya ve iyileşme sürecine oldukça katkıda bulunur.

Plantar fasiit hastalarının %20’si gibi yüksek oranda Baxter nöropatisi denilen durum eşlik edebilir. Bu sinir tam topuk alt kısmını beslediği için o bölgede inatçı topuk dikeni gibi ağrıya sebep olabilir. İnatçı topuk dikenlerinde mutlaka bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

Eğer yapılan birinci basamak tedavilerine rağmen ağrınız devam ediyorsa tanının gözden geçirilmesi ve algolojik işlemlerin yapılması için bir algoloji uzmanına başvurmalısınız.

  • Plantar fasya steroid enjeksiyonu
  • Plantar fasya fenestrasyonu
  • Baxter sinir blokajı
  • Baxter sinir radyofrekans ablasyon
  • Baxter sinir kriyoablasyon

Bu işlemler ultrason altında büyük bir titizlik ve dikkatle steril şartlarda yapılmalıdır.

Bu işlemler oldukça başarılı ve etkili yöntemlerdir ve büyük oranda gerekli faydayı sağlayacaklardır. Genel anlamda başarı oranları %80 civarındadır.

Burada sizi rahatsız eden zaten ağrının ta kendisi değil midir? Bu ağrıya bağlı hareketimiz kısıtlanır, çalışmamız zorlaşır ve artık hayattan zevk alamayız. Dolayısıyla çoğu zaman ağrıyı çözmemiz hastalığı iyileştirmemiz anlamına gelir. İşlemden işleme ve hastadan hastaya göre fayda süreleri değişmekle birlikte 6 ay ile birkaç yıl arasında fayda süreleri değişebilmektedir.

Çoğu durumda tek seans enjeksiyon veya blokaj yeterli olurken şikayetlerin sık tekrarlanması durumunda radyofrekans veya kriyoablasyon yöntemini tercih etmek durumunda kalabiliyoruz.

Bu işlemleri popüler yapan, yan etki olasılıklarının cerrahiyle kıyasla oldukça düşük olmasıdır, yani kar-zarar oranı yüksek tedavilerdir. Fakat çok nadir de olsa ciddi yan etkilere sebep olabilirler. Detaylı bilgi için tedaviler kısmındaki yazılarımı inceleyebilirsiniz. Unutmayalım her işin doğru ve güvenli bir şekilde yapılması için en önemli kriter işi yapanın eğitimli ve tecrübeli olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bir hekim, algoloji uzmanlık eğitiminden geçerek bu işlemler için gerekli eğitim ve tecrübe düzeyine ulaşabilmektedir.

Diğer tedavi yöntemleri başarısız olduğunda nadir olarak cerrahi müdahale gerekebilir. En sık kullanılan yöntem fasya serbestleştirme cerrahisidir. Bu konuda daha fazla bilgi almak için bir ortopedi uzmanına başvurabilirsiniz.

Ağrılı hastalıklar

Topuk Ağrısı Nedir?

Topuk dikeni hastalığında gerçekten topukta dikenleşme mi oluyor?

Plantar fasya, ayağın tabanında yer alan ve topuktan parmaklara uzanan kalın doku bandına denilir. Bu bandın topuk kemiğine yapışma yerinde iltihaplanmasına plantar fasiit denilir ve topuk ağrısının en sık ve önemli sebebidir. Uzun süren durumlarda bandın topuğa yapışma yerinde kalsiyum kristalleri çökerek o bölgenin röntgende diken gibi gözükmesine sebep olur. O yüzden halk dilinde topuk dikeni adıyla bilinir fakat çoğu hastada bu kristaller olmadığı için röntgen filminde diken gözükmeden ağrı olur, bu da tanıda ve tedavide kafa karışıklığına sebep olabilir.

Bu makaledeki yazılar Dr. Navid Atarod (İletişim: navidatarod@gmail.com) tarafından doğrulanmıştır. Güncelleme 30 eylül 2024

  • Topuk ağrısı: Ayağın tabanında, özellikle topuk bölgesinde keskin bir ağrı.
  • Sabah ağrısı: Sabahları yataktan kalktığınızda veya uzun süre oturduktan sonra ayağa kalktığınızda ağrı artar.
  • Egzersiz sonrası ağrı: Fiziksel aktivite sırasında ağrı azalabilir, ancak sonrasında artabilir.
  • Aşırı kullanım: Uzun süre ayakta kalmak, koşmak veya sert yüzeylerde yürümek plantar fasya üzerinde aşırı baskıya neden olabilir.
  • Yanlış ayakkabı seçimi: Yeterli destek sağlamayan ayakkabılar giymek plantar fasiitin gelişmesine katkıda bulunabilir.
  • Fazla kilo: Fazla kilo, ayak tabanına ek yük bindirerek plantar fasiitin gelişme riskini artırabilir.
  • Ayak yapısı: Düz tabanlılık veya yüksek ayak kemeri gibi ayak yapısal özellikleri, plantar fasiit riskini artırabilir.
  • Yaş: Yaşlandıkça plantar fasya esnekliğini kaybedebilir, bu da iltihaplanma riskini artırabilir.

Hastayı dinlemek ve muayene tanıda en önemli rolü oynar. Röntgen filmi çoğu hastada dikeni göstermez fakat bu durum iltihaplanmanın ve hastalığın olmadığı anlamına gelmez. Ultrason ile plantar fasyanın yapısını incelemek ve kalınlığını ölçmek tanıda çok yardımcı olacaktır. MR görüntülemesi tanının net olmadığı durumlarda çok yardımcı olacaktır.

  • Dinlenme: Uzun süre ayakta durmaktan ve uzun yürüyüşlerden kaçınmak iyileşme sürecinde çok önemlidir.
  • Buz uygulaması: Günde birkaç kez 15-20 dakika süreyle buz uygulamak ağrıyı ve iltihabı azaltır.
  • Germe egzersizleri: Plantar fasya ve aşil tendonunu germek için yapılan egzersizler, esnekliği artırarak ağrıyı azaltır.
  • Ortez kullanımı: Özel tabanlıklar veya topuk yastıkları, gece dinlenme ortezleri tedavi sürecinde kullanılabilir.
  • Fizik tedavi: Egzersizler ve şok dalga tedavisi gibi fizik tedavi yöntemleri fayda sağlayabilir.
  • İlaçlar: Nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler) ağrıyı ve iltihabı azaltmada yardımcı olabilir.
  • Özel ayakkabılar: Rocker bottom (altı beşik gibi) ayakkabılar, ağırlık merkezini topuktan ayağın ortasına aktararak fasyanın üzerindeki yükü ve basıncı azaltmaya ve iyileşme sürecine oldukça katkıda bulunur.

Plantar fasiit hastalarının %20’si gibi yüksek oranda Baxter nöropatisi denilen durum eşlik edebilir. Bu sinir tam topuk alt kısmını beslediği için o bölgede inatçı topuk dikeni gibi ağrıya sebep olabilir. İnatçı topuk dikenlerinde mutlaka bu durum göz önünde bulundurulmalıdır.

Eğer yapılan birinci basamak tedavilerine rağmen ağrınız devam ediyorsa tanının gözden geçirilmesi ve algolojik işlemlerin yapılması için bir algoloji uzmanına başvurmalısınız.

  • Plantar fasya steroid enjeksiyonu
  • Plantar fasya fenestrasyonu
  • Baxter sinir blokajı
  • Baxter sinir radyofrekans ablasyon
  • Baxter sinir kriyoablasyon

Bu işlemler ultrason altında büyük bir titizlik ve dikkatle steril şartlarda yapılmalıdır.

Bu işlemler oldukça başarılı ve etkili yöntemlerdir ve büyük oranda gerekli faydayı sağlayacaklardır. Genel anlamda başarı oranları %80 civarındadır.

Burada sizi rahatsız eden zaten ağrının ta kendisi değil midir? Bu ağrıya bağlı hareketimiz kısıtlanır, çalışmamız zorlaşır ve artık hayattan zevk alamayız. Dolayısıyla çoğu zaman ağrıyı çözmemiz hastalığı iyileştirmemiz anlamına gelir. İşlemden işleme ve hastadan hastaya göre fayda süreleri değişmekle birlikte 6 ay ile birkaç yıl arasında fayda süreleri değişebilmektedir.

Çoğu durumda tek seans enjeksiyon veya blokaj yeterli olurken şikayetlerin sık tekrarlanması durumunda radyofrekans veya kriyoablasyon yöntemini tercih etmek durumunda kalabiliyoruz.

Bu işlemleri popüler yapan, yan etki olasılıklarının cerrahiyle kıyasla oldukça düşük olmasıdır, yani kar-zarar oranı yüksek tedavilerdir. Fakat çok nadir de olsa ciddi yan etkilere sebep olabilirler. Detaylı bilgi için tedaviler kısmındaki yazılarımı inceleyebilirsiniz. Unutmayalım her işin doğru ve güvenli bir şekilde yapılması için en önemli kriter işi yapanın eğitimli ve tecrübeli olmasıdır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bir hekim, algoloji uzmanlık eğitiminden geçerek bu işlemler için gerekli eğitim ve tecrübe düzeyine ulaşabilmektedir.

Diğer tedavi yöntemleri başarısız olduğunda nadir olarak cerrahi müdahale gerekebilir. En sık kullanılan yöntem fasya serbestleştirme cerrahisidir. Bu konuda daha fazla bilgi almak için bir ortopedi uzmanına başvurabilirsiniz.

1. Randevu Alın

Zakkum Algoloji'ye adım atmak için ilk yapmanız gereken şey randevu almak. Buraya tıklayarak kolayca randevu alabilirsiniz.

2. Muayene ve Tanı

Randevu gününüz geldiğinde, alanında uzman doktorlarımızla yapacağınız detaylı muayene ve gerekli tetkikler sonucunda, size özel bir tedavi planı oluşturulacaktır.

3. Başarılı Tedavi

Size özel hazırlanan tedavi planı doğrultusunda, modern teknoloji ve uzman hekimlerimizin deneyimiyle başarılı bir tedavi sürecine başlayacaksınız.

Instagram