. Kortikosteroid Enjeksiyonları

• Kullanım Amacı: Kortikosteroidler, güçlü anti-inflamatuar etkilere sahiptir ve diz ekleminde iltihaplanmayı azaltmak için kullanılır. Kısa süreli ağrı hafifletmesi sağlar.

2. Hyaluronik Asit Enjeksiyonları (Viscosupplementation)

• Kullanım Amacı: Hyaluronik asit, eklem sıvısının doğal bir bileşenidir. Diz eklemine enjekte edildiğinde eklem sıvısının kayganlığını artırır ve şok emici özellik kazandırır.

3. PRP (Platelet Rich Plasma) Enjeksiyonları

• Kullanım Amacı: Hastanın kendi kanından elde edilen trombositten zengin plazmanın diz eklemine enjekte edilmesi ile yapılan tedavi yöntemidir. Doku onarımını teşvik ederek iyileşmeyi hızlandırır.

4. Kök Hücre Tedavisi

• Kullanım Amacı: Hastanın kendi kemik iliğinden veya yağ dokusundan elde edilen kök hücrelerin diz eklemine enjekte edilmesi ile yapılan bir tedavi yöntemidir. Kıkırdak rejenerasyonunu teşvik eder.

5. Lokal Anestezik ve Nöromodülatör Enjeksiyonlar

• Kullanım Amacı: Dizdeki ağrıyı kısa süreli olarak hafifletmek için lokal anestezik maddeler veya nöromodülatör ilaçlar enjekte edilir.

6. Botulinum Toksin (Botox) Enjeksiyonları

• Kullanım Amacı: Diz ekleminde kas spazmlarını azaltmak ve ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir.

7. Ozon Tedavisi

• Kullanım Amacı: Anti-inflamatuar ve oksijen artırıcı etkilerinden dolayı diz eklemine ozon gazı enjekte edilmesiyle uygulanır.

8. Ortokin (Autologous Conditioned Serum - ACS) Enjeksiyonları

• Kullanım Amacı: Ortokin tedavisi, hastanın kendi kanından elde edilen serumun diz eklemine enjekte edilmesiyle yapılan bir biyolojik tedavi yöntemidir. 

Eklem enjeksiyonlarının en sık kullanıldığı alan eklem kireçlenmesi, bu hastalığın genellikle yaşlanma sonucu ortaya çıktığını unutmayalım, yani dünya nüfusunun bir çoğunda bu sorun var ve bu büyük bir pazar demek. Git gide Tıp bilimi cerrahi yöntemlerden uzaklaşıyor ve o yüzden bu büyük pazara dahil olabilmek için hemen hemen her yıl firmalar tarafından yeni bir tedavi yöntemi ortaya konuluyor. Fakat dünyada firma çoksa dürüst hekim ve bilim insanıda çok. Söz konusu bilim insanları bu yöntemleri çok büyük ölçekli ve tarafsız araştırmalarla inceliyorlar ve biz hekimlere siz değerli hastalarımıza sunmak üzere önemli bilgiler aktarıyorlar. Tamam sıkılmayın hemen asıl konuya geçiyorum, hangisini olayım kardeşim? En son Nature gibi kallavi bir dergide yayımlanan büyük ölçekli ve çok kaliteli bir çalışma derki kortikosteroid(yani kortizon), PRP ve kök hücrenin dize enjeksiyonu aynı sonuçlara yol açar. Üçüde güvenlidir yani belirgin yan etki yapmaz, üçüde aynı ölçüde iyi gelir. Yani üç kuruşluk kortizonla binlerce liralık kök hücre aynıdır, paranıza yazık etmeyin. Kortizon almak istemiyorsanız PRP yapılabilir. Hyaluronik asit bir çok saygın dünyaca ünlü bilimsel kuruluş tarafından eklem kireçlenmesi tedavisinde artık önerilmemektedir. Ozon, Botox, Ortokin gibi tedavilerin etkinliği hakkında güçlü bilimsel veriler bulunmadığından bu tedavileri olmanızı da pek önermem.

Bu hastalarda sadece kortikostreoid yani halk arasında kortizon ile bilinen ilaç eklem içine enjekte edilebilir. Diğer ilaçlar iltihaplanmayı ve ağrıyı arttırabildiğinden bu hastalarda tercih edilmemelidirler.

Kliniğimizde önce hasta detaylı muayene edildikten ve eklem röntgeni incelendikten sonra, etkilenen eklemi detaylı bir şekilde ultrasonografi ile muayene ediliyor. Eğer eklem kireçlenmesi çok ileri evre değilse ve eklem içinde belirgin sıvı artışı varsa eklem içi kortikosteroid enjeksiyonu yapılıyor. Bu enjeksiyonun yanı sıra  sinir blokajıda ekstra ağrı kontrolü için uygulanıyor. Fakat eklemde sıvı artışı yoksa ve hasta herhangi bir nedenle kortizon kullanmak istemiyor ise veya kullanamıyorsa o zaman PRP uygulaması ve  sinir blokajı yapılıyor. İleri derecede eklem kireçlenmesi mevcut ise ve hastanın o eklemdeki hareket kısıtlılığından dolayı yaşantısı ciddi kısıtlanmışsa bu hastalar cerrahi tedaviler için ortopedi uzmanı meslektaşlarımıza yönlendiriliyor. Fakat eğer bu hastalar yaşlılık veya başka ek hastalık nedeni ile ameliyat olamıyorlar ise ağrı yapan sinir Radyofrekans ablasyon veya kriyoablasyon tedavisi uygulayarak ağrılarını azaltma ve yaşam kalitelerini arttırmaya çalışıyoruz.

Algoloji kliniklerinde tüm eklem enjeksiyonları diğer işlemler gibi algolojik işlem odasında ve ultrasonografi  veya c kollu Skopi altında yapılmaktadır. Görüntüleme eşliğinde yapılmaları bu işlemlerin başarı oranını oldukça arttırır. 

İşlem süresi genellikle 10-20 dakika arasındadır. Çoğu hasta işlem sonrası hemen taburcu olabilir ve günlük aktivitelerine dönmeden önce kısa bir gözlem süresi geçirebilir. İşlem sonrası genellikle birkaç gün dinlenmek yeterlidir ve çoğu hasta ertesi gün işine dönebilir.

Eklem enjeksiyonları, genellikle iltihap ve ağrının azaltılmasında etkili olur. Hastanın durumu, iltihaplanmanın şiddeti ve diğer tedaviye yanıt verme faktörleri fayda sağlama olasılığını etkiler. Burada hedef bir an önce ağrı ve enflamasyonu azaltarak hastayı fizik tedavi ve rehabilitasyon programına başlatmaktır.

• Ağrının Hafifletilmesi: Enjeksiyon, iltihaplanmayı azaltarak ve sinirlerin ağrı sinyallerini iletmesini engelleyerek ağrıyı hafifletir.
• Hareket Kabiliyetinde İyileşme: Ağrının ve iltihaplanmanın azalması, eklemdeki hareket kısıtlılığının giderilmesine yardımcı olur.
• Yaşam Kalitesinin Artması: Ağrının azalması ve hareket kabiliyetinin iyileşmesi, hastanın günlük aktivitelerini daha rahat yapmasını ve yaşam kalitesinin artmasını sağlar.

Kemiklerde ve diğer dokularda herhangi bir kesi uygulanmadığı için oldukça güvenli bir yöntem. İşlem sonrası ağrıların kısa süreli artması en muhtemel yan etkidir, fakat genellikle bir kaç gün içinde azalır. Allerjik reaksiyonlar, düşük tansiyon ve enfeksiyon çok çok nadir görünen komplikasyonlar arasındadır. Eğitimli ve tecrübeli ellerde yapılması, görüntüleme cihazı kullanımı ve steril olarak yapılması bu yan etkilerin olasılığını oldukça düşürür.

Eklem enjeksiyonları genellikle etkili bir ağrı yönetimi sağlar, ancak iyileşme sürecinde bazı ek tedavilere başlanması gerekebilir. Fizik tedavi, uygun egzersizler ve yaşam tarzı değişiklikleri iyileşme sürecini destekleyebilir.

İğne giriş yerinde cilt enfeksiyonu, genel durum bozukluğu veya tüm vücudu etkileyen ciddi enfeksiyonlar varlığında yapılamaz.